1. Hadrian (Hadrianus) Kapısı
Hadrian Kapısı RuianAdalia’dan sadece 170 metre uzaklıkta Kaleiçi’nin kapılarını açan tarihi yapıdır. Hadrian Kapısı. Şehrin simgelerinden biri haline gelen 1870 yaşındaki bu tarihi kapı Antalya’nın en sessiz şahitlerinden biri. Atatürk Caddesi’nde bulunan kapı, dilerseniz Kaleiçi’ne giriş yapabileceğiniz ilk nokta olabilir.
Roma İmparatoru Hadrian (Hadrianus) adına M.S. 130 senesinde inşa edilmiştir. Roma’nın 5 büyük imparatorundan biri olarak kabul edilen (Beş İyi İmparator ya da Evlatlık İmparatorlar diye anıldılar) Hadrian’ın Antalya’yı ziyarete gelişinin anısına inşa edilmiştir. İmparator Hadrianus hüküm süresi boyunca sık sık seyahatler gerçekleştirmiş, Anadolu’da birçok yeri ziyaret etmiştir. Bu kapının Pamphylia Bölgesi’nin en güzel kapısı olduğu aşikardır.
Halkın deyimiyle “Üç Kapılar” olarak anılmasının sebebi ise kapının kemerli 3 açıklığa sahip olmasıdır. Ayrıca “Mermer Kapı” olarak da anılır. Kapının her iki tarafında da aynı dönemde yapılmadığı bilinen birer kule yer almaktadır. Kapının güneyindeki kule Julia Sancta Kulesi olarak bilinir ve yapıldığı dönemden bu yana ayaktadır. Kuzeydeki kulenin alt kısmı antik döneme ait olup, üst kısmı ise I. Alaaddin Keykubat döneminde yeniden inşa edilmiştir yani Selçuklu izleri taşır.
2. Antalya Etnografya Müzesi
Etnografya Müzesi RuinAdalia’dan 450 metre uzaklıktadır. Kaleiçi’nin değerlerini gözler önüne seren bu müzeyi keşfetmelisiniz. Üstelik Etnografya Müzesi’nin girişi ücretsiz. Kaleiçi sokaklarında gezinirken tarihi hisler sizi müzeye doğru ilerlemeniz için çağıracaktır. Çünkü müzenin içerisinde Antalya’nın kültürüne ve insan yaşamına dair çok şey bulacaksınız.
Müze 2 ayrı konaktan oluşmaktadır. Öncelikle üst kısımda kalan konaktan gezintiye başlayabilirsiniz. Alt Konak ve Üst Konak olarak ayrılan bu iki yapı 19. yüzyıl tarihli, klasik Osmanlı mimarisinde inşa edilmişlerdir. Alt kısımda kalan konak 1 numara, üst kısımda kalan konak ise 2 numara ile belirtilmiştir.
1 numaralı konakta yani alt konakta Türk İslam Eserleri yer almaktadır. Özellikle çinilerin dikkat çektiği bu bölümde Selçuklular döneminden Osmanlı dönemine farklı çini eserler teşhir edilmektedir. Kaleiçi kazı çalışmalarından çıkarılan eserler de yine bu bölümdedir. Yine 1 numaralı bu alt konağın ikinci katında da çeşitli silahlar, tabancalar, mühürler, köstekli saatler ve dahası sergilenmektedir.
3.Kaleiçi Yat Limanı
Kaleiçi Yat Limanı RuinAdalia’dan büyüleyici bir yürüyüş ile 650 metre uzaklıkta. Kaleiçi’nde deniz kıyısına ulaştığınızda, falezlerin üzerine kurulu bu kentin en tarihi noktasına ulaşmış oluyorsunuz aslında. Antik dönemde burada Korykos isminde bir korsan limanının varlığı bilinmektedir. Tarihin tozlu sayfalarında kalan Korykos, yerini 2000’li yılların modern Antalya’sına devrederken gecesi de gündüzü de ayrı keyifli bir yat marinası ortaya çıkarmıştır.
Tarihi surların gözcülüğünde güzel bir akşam yemeği, otantik bir Akdeniz menüsü için Yat Limanı doğru adres olacaktır. Burada bulunan lezzetli restoranlarda taze deniz ürünleri eşliğinde Kaleiçi’nin keyfini çıkarabilirsiniz.
Yat Limanı’nda yapabileceğiniz bir diğer aktivite ise tekne turlarına katılmak olabilir. Günübirlik ya da saatlik tekne turları ile Antalya’yı ve falezleri denizden izleme şansınız oluyor. Limanda yer alan teknelerden bilgi alabilir, ücretleri ve teknenin programını netleştirebilirsiniz.
Şüphesiz Yat Limanı’nın en şirin yapısı ise altıgen planlı olarak inşa edilen İskele Mescidi (İskele Camii) olacaktır. Osmanlı son dönem yapılarından olan 1903 tarihli bu şirin mescit, Teke Mutasarrıfı Bedirhan Paşazadelerden Kenan Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Kendisi gibi küçük olan ahşap minaresi ise şirin ve otantik görünümü ile Yat Limanı’na farklılık katmaktadır.